-->
Ads
A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z

Recently Lyrics Updated

Merhaba arkadaşlar, MMORPG oyun kıtlığı yaşanırken size güzel bir haber vermeye geldim.

Çok eskiden (yanlış hatırlamıyorsam 2013 veya 2014 yıllarında) Türkçe bir MMORPG oyunu çıkmıştı. İsmi Dragon Knight Online. Yani, DK Online.
Zaten basit bir araştırma yapmaya kalktığınızda Google'da daha çok 2013 yılında yazılmış şeyler karşınıza çıkar. Bu yüzden oyun hakkında güncel verilere ulaşmak için DK Online 2019 gibi aramalar yapabilirsiniz. Muhtemelen eski yazılar güncelliğini yitirmiş olacaktır. Bu yazıda da DK Online 2019 yani Steam döneminden bahsedeceğiz.
DK Online Steam
DK Online Steam
2012-2013-2014 yılları Türkçe MMORPG piyasası adına çok bol fakat verimsiz yıllardı. MMORPG piyasasını yakından takip eden biri olarak, her ay yeni bir Türkçe MMORPG oyunu çıkıyordu. Hemen hemen hepside 6 ay - 1 yıl arasında kapanıyordu. İşte 2013 yılında çıkan Dragon Knight Online yani DK Online'da bunlardan biri.

Şimdi, başlıkta belirttim ama müjdeyi buradan daha uzun uzun vereceğim. DK Online Steam'de Masangsoft tarafından yayımlandı. Masangsoft, aynı zamanda oyunun geliştiriciliğini de üstlenecek. Bu habere birçok kişi üzüldü fakat ben Masangsoft firmasının çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Masangsoft dediğimiz firma, Air Rivals gibi inanılmaz kaliteli, zengin içerikli bir MMORPG oyununu yapan firma. Aynı zamanda GunZ oyununu da geliştirmişlerdi.

Eğer Masangsoft pazarlama hataları yapmazsa ve elindeki var olan oyuncuları kaybetmezse çok güzel işler başaracaktır DK Online ile. Bu oyunun Steam'e çıkışını çok yakından takip etmedim fakat sanırım bir ertelenme durumları oldu. Oyun Şubat 2019'da açılacaktı fakat 5 Mart 2019'a ertelenmişti.
Bugün itibariyle de DK Online Steam'de açıldı.

DK Online hakkında söylenecek çok şey var. 2013 yılında oynadığımda oldukça beğendiğimi hatırlıyorum. 2013 yılındaki versiyonlarından ne gibi değişiklikler bizi bekliyor henüz bilmiyorum. Bunun hakkında herhangi bir açıklama yok zaten. Sadece şu an için oyunun açılışına özel etkinlikler oluyor. Fakat ayakta kalmak istiyorsa Steam' özel içerikler mutlaka getirmek zorundalar. 2013 kafasıyla fazla yaşamaz bu oyun. Bugün, Metin2'ye bile -kötü bile olsa- yenilikler getiriyorlar.
DK Online 2019 Steam
DK Online Steam
DK Online'ı an itibariyle Steam üzerinden 500'den fazla kişi çevrimiçi olarak oynuyor. Bence bu çok iyi bir rakam. Neden derseniz, oyunun hiç reklamı yapılmadı bile neredeyse. Eminim ki çoğu MMORPG severin bu oyunun yeniden açıldığından haberi bile yoktur. Umarım ki Masangsoft oyunun reklamını iyi yapar ve oyuncu sayısı çok daha artar. Yani sadece öyle ümit ediyorum.

Son zamanlarda mekanikleri üst düzey, kombolu, grafikli MMORPG oyunları görüyoruz. Bu oyunların yanında başarılı olacak mı bilinmez ama eski tip MMORPG oyunu sevenler mutlaka DK Online'ı denesin. Ve eğer öyle bir oyun beklentiniz varsa, üzülürsünüz.

Şöyle diyenleriniz mutlaka olacaktır. "E madem bu oyun 2013 yılında kapandı, biz niye oynayalım mi?" Güzel soru. Ama size şunu söyleyebilirim. Oyunun kapanma sebebi oyunun kötü oluşu değil. Beceriksiz Türk oyun ekibi. Şimdi ise bizimle olan çok başarılı bir firma var: Masangsoft.
Şimdi bu kadar çok övdüm ama umarım pişman olmam bu yorumlarım için. :) Çünkü daha önce Black Desert, MENA'ya geldiğinde Pearly Abyss'i bu kadar övmüştüm ve şu an çok pişmanım. ^^

Oyunun yaklaşık olarak 10 GB boyutu var, zengin içerikli bir oyun olduğu için bu kadar yüksek olduğunu düşünüyorum zira oyunun grafikleri pekte iyi sayılmaz. Yani dediğim gibi zaten eski tip MMORPG sevenlerin oynayabileceği bir oyun DK Online.

DK Online hakkında yeni gelişmeler oldukça size sitem üzerinden duyuracağım. Ben de aynı zamanda şu an oyunu indiriyorum ve başlayacağım. Oyunda ilerlediğimde yine buradan DK Online rehberi yayınlayacağım mutlaka. Şimdilik DK Online Steam oynanış videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz. Aynı zamanda aşağıdaki bağlantılardan DK Online Steam sayfasına ve DK Online internet sitesine erişebilirsiniz.

Çok yakında DK Online Türkiye toplulukları oluşturulacaktır. Şimdilik DK Online Türkiye Facebook grubuna BURAYA TIKLAYARAK katılabilirsiniz.

DK Online Steam İndirDK Online indirmek için tıklayın.
DK Online SiteDK Online sitesine gitmek için tıklayın.
Siz DK Online hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce DK Online Steam'de bir başarı elde edebilecek mi? Lütfen yorum olarak yazmaktan çekinmeyin.
Merhabalar sevgili takipçiler;

Bugün yine bir film anlatımıyla daha beraberiz. Bu sefer size korku filminin dışında bir filmden bahsedeceğim. Çünkü bu film tam bir gerilim filmi. O film ne mi? Dyatlov Pass Incident, Devil's Pass yani Şeytan Geçidi!

Bu yazıda size  Şeytan Geçidi hakkında bir şeyler karalayacağım. Öncelikle, bu film hakkında zaten başlamadan önce iyi şeyler duyduğumu söylemeliyim. Bu yüzden, film hakkında beklentim biraz yüksekti.

Şeytan Geçidi Hakkında
Şeytan Geçidi Hakkında
*Önemli*
İnternette Şeytan Geçidi ismiyle araştırdığınızda Türk yapımı bir korku filmi çıkabilir. Geçtiğimiz aylarda Şeytan Geçidi: Enhara isminde Türk korku filmi hazırlanmış fakat vizyona girip girmediği hakkında bir veriye rastlamadım. Zaten afişi o kadar dandikti ki, araştırmaya lüzum bile görmedim. Her neyse, burada bahsi geçen filmin bu Türk korku filmiyle bir alakası bulunmuyor. Size anlattığım film, orijinal adı Devil's Pass olan Şeytan Geçidi filmi.
Şimdi filmimizi anlatmaya geçebilirim! :)

Zaten, uzun zamandır korku filmlerinden başımı kaldıramıyordum. Böylesine kaliteli bir gerilim filmiyle başbaşa kalmak beni inanılmaz mutlu etti. Çünkü korku filmleri izlemekten zaten çok fazla bunalmıştım. Her neyse, Şeytan Geçidi isimli gerilim filmimiz 2013 yılında, ABD, İngiltere ve Rusya işbirliği içinde vizyona girmiş bir film. Şeytan Geçidi'nin yönetmeni ise; The Nightmare on Elm Street, Never Sleep Again gibi korku filmlerinin yönetmenliğini de yapmış olan Renny Harlin.

Size şimdi Şeytan Geçidi konusundan bahsedeceğim.

Şeytan Geçidi Konusu
1959 yılında bir grup Rus dağcı, Ural dağlarında esrarengiz bir şekilde kaybolmuştur. Bu olayın sırrı hâlâ çözülememiştir ve öğrenci bir grup, olayın yaşandığı yere gidip bu olayı araştırmaya karar verirler. Günümüzde hâlâ Dyatlov Vakası olarak bilinen vakadan esinlenerek hazırlanan bu filmde, öğrencileri 1959 yılındakinden farklı şeyler beklememektedir.

Şeytan Geçidi Hakkında
Şimdi filmin konusunu hemen yukarıda okudunuz. Oldukça ilgi çekici değil mi? :) Biliyorum, bu yüzden filmi izlemelisiniz zaten. Şimdi size filmden bahsedeyim biraz. Unutmadan, kısmi Spoiler içerebilir!

Bu bahsi geçen öğrenciler, olayların yaşandığı Ural dağlarına, olayı araştırmak üzere gidiyor. Oraya vardıklarından beri tuhaf olayların ardı arkası kesilmiyor. Bir de üzerine soğuk hava şartları eklenince işler iyice çığırından çıkıyor. Aralarında profesyonel dağcılar bulunan bu öğrenci grubu, Ural dağlarında yaşam mücadelesi veriyor.
Daha öncesinde, yani 1959 yılında yaşanan olaylar hakkında birçok teori ortaya atılmış vakti zamanında. Bunlardan biri, uzaylı istilasıdır çünkü en olası olanı da o dur. Zira diğer teoriler genelde; yerlilerin saldırması, Sovyet Ordusunun katliamı vs. ama ölen dağcılarda boğuşma izine bile rastlanmamış.

Kendilerini buna hazırlayan öğrenciler, önce ölen ve neredeyse işkence edilen insanlar bulurlar. Ardından kesilmiş diller, inanılmaz yüksek radyasyon... Bunlara, herhangi bir dağda pek rastlamazsınız değil mi? :)

Öğrenci ekip; tam Ural dağlarından ayrılmayı düşünürken, ani bir şekilde belirsiz bir şekilde saldırı gerçekleşir ve bulundukları bölgeye çığ düşer. Bundan sonra işler ilginçleşiyor zira peşlerindeki askerlerden saklanmak zorundalar. Saklanacak yer ararlarken dağın başında kapalı bir sığınak bulurlar ve oraya sığınırlar. Fakat bir sorun vardır, oradan çıkmaları için başka bir kapı bulmak zorundalar çünkü sığınağın kapısı dışarıdan kapanmıştır ve içeriden açmak mümkün değildir.

Şeytan Geçidi filmi, genel hatlarıyla bu şekilde. Özellikle sığınağa girdikten sonra işlerin daha da ilginç bir hâl aldığını söylemek zorundayım. Zaten filmin en zevkli yerleri de o sığınağa girdikten sonra oluyor.

Şeytan Geçidi hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Gerilim filmi sevenlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Şeytan Geçidi fragman videosunu hemen aşağıdan izleyebilirsiniz. Siz Şeytan Geçidi hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen bizimle yorum olarak paylaşın, iyi seyirler. :)

Cinn@ adında bir film vizyona girecekmiş. 14 Haziran 2019 tarihinde. Buraya kadar her şey normal. Filmin yönetmeni ise şaşıracağınız bir isim, Hasan Karacadağ. Biz Hasan Karacadağ'ın Dabbe 7 filmini beklerken bir anda TAFF'ın Cinn@ isimli filmi duyurması ani bir şok yarattı bende. Hadi hep beraber şu Cinn@ hakkında çıkan haberlere bakalım.
Cinn@ Hakkında
Cinn@ Hakkında
Cinn@ ne yahu? Direkt Cinnet olsa sizce de daha iyi olmaz mıydı? Google'da Cinn@ diye mi arayacağız yoksa Cinnet diye mi? :)  Her neyse, bu filmin adını ilk gördüğümde hemen Box Office sitesine girdim ve doğruluğunu araştırdım. Hasan Karacadağ'ın neredeyse tüm filmlerini çıkardığı TAFF'ın yeni filmi olduğu ve ayrıca yönetmeninin Hasan Karacadağ olduğu yazıyordu.

Normalde Hasan Karacadağ şahsi Instagram hesabından filmlerini duyururdu ama Cinn@ filmini nedense Instagram hesabından paylaşmadı. Asparagas olduğunu düşüneceğim fakat Box Office sayfasında da film hakkında ufak tefek detaylar var. Belirtmeliyim ki, TAFF'ın resmi sitesinde de Cinn@ hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor. Umuyorum ki Hasan Karacadağ -eğer doğruysa- yakın zamanda Instagram'dan duyuracaktır.

Eğer haberler doğruysa ve gerçekten 14 Haziran 2019 tarihinde Cinn@ isimli bir Türk korku filmi vizyona girerse buna sevinmeli miyiz, üzülmeli miyiz bilemiyorum.
Şimdi şöyle bir düşünelim. Herkes Hasan Karacadağ'ın Dabbe 7'yi çıkarmasını bekliyordu. Dabbe 7 yerine Cinn@ filminin vizyona girmesi hayranlarını üzebilir. Öte yandan Türkiye'de korku filmleri denince akla ilk olarak Hasan Karacadağ geliyor ve bu da demek oluyor ki kaliteli bir korku filmi izleyeceğiz.

Ben ise iyi tarafından bakıp şöyle düşüneceğim: Dabbe 7'nin Dabbe serisinin son filmi olduğunu biliyoruz. Hasan Karacadağ, bu sebeple son Dabbe'nin kusursuz olmasını istiyor ve bu yüzden filme daha çok özen gösteriyor. Biz ise Dabbe 7'yi bu yüzden bekliyoruz. Beklemekten sıkılan hayranları için ise çerezlik bir film de çekmiş: Cinn@! Daha önce bu kadar rezil bir film ismi görmemiştim, umarım film "Cinnet" olarak vizyona girer. :(

Kısaca, bildiğiniz üzere Cinn@ hakkında hiçbir detay yok. Hasan Karacadağ hayranı olarak, Cinn@ filmini ve Dabbe hakkında gelişmeleri yakından takip edeceğime emin olabilirsiniz. Eğer yeni bir haber gelirse, mutlaka buradan duyuracağıma emin olabilirsiniz. Siz Cinn@ filmi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Box Office'de yazdığı gibi gerçekten Hasan Karacadağ'ın yeni filmi mi olacak? Yoksa tamamen asparagas bir haber mi? Yorumlarınızı bekliyorum.

*Güncelleme*
Cinn@ hakkında yeni bir bilgi edindim arkadaşlar. Filmin yönetmeni Hasan Karacadağ değil. Hatta kendisiyle alakası bile bulunmuyor. Cinn@ filminin yönetmeni, Dabbe, El-Cin, Dabbe: Bir Cin Vakası, Dabbe: Cin Çarpması, Dab6e" gibi filmlerin kurgularını üstlenen Aytekin Birkon olacak.
Film hakkında yeni bilgiler geldiğinde konuyu tekrar güncelleyeceğim.

Cinn@ Konusu
Bir sabah kendisini kocasını öldürmüş şekilde bulan fakat olanlara dair hiçbir şey hatırlamayan Nida'nın bu cinayetin arkasındaki gerçeği ortaya çıkarma çabası oluşturuyor. Huzurlu bir aile hayatı ve küçük bir kızı olan Nida, bir gece cinnet geçirerek çok sevdiği kocasını vahşi bir şekilde öldürür. Sabah olduğunda, kocasının cesediyle karşılaşan ve önceki geceye dair hiçbir şey hatırlamayan Nida; cinayet videosunun internette dağıldığını öğrenince kendini temize çıkartmak için kaçar. Problemi kendi zihninin derinliklerinde ararken aslında bütün işaretler, ona musallat olan korkunç bir cini göstermektedir.

Daha önce, Dabbe 7 ne zaman çıkacak? başlıklı bir yazı yazmıştım. Dabbe 7 hakkında yazdığım yazıma da BURAYA TIKLAYARAK ulaşabilirsiniz.
Stephen King'in efsanelerinden biri olan Pet Sematary yani Hayvan Mezarlığı kitabının yeniden beyazperdeye taşınmasına çok az bir süre kaldı.
1989 yılında vizyona giren Pet Sematary, beklenilenden çok daha fazla bir başarıya imza atmıştı ve ardından ikinci filmi de çıkarmışlardı. Tabii ki serinin b*kunu çıkaran film gişede hem çakılmıştı, hem de eleştirmenlerin kurbanı olmuştu.
Hayvan Mezarlığı 2019 Hakkında
Hayvan Mezarlığı 2019
Şimdi; 2017 yılında yeni bir haberler beraber, Hayvan Mezarlığı'nın ilk filminin yeniden çekileceğini de öğrenmiştik. Tabii ki Korku-Gerilim camiasını oldukça sevindirmişti. Genelde çoğu kişi yanlış anlıyor. 2019 yılında vizyona girecek olan film, Hayvan Mezarlığı 2 değil. Hayvan Mezarlığı 2 diye bir film zaten var ve o 1992 yılında yayınlanmıştı. Yukarıda da bahsettiğim serinin b*kunu çıkaran film olur kendileri.

Vizyona girecek olan film, sadece Hayvan Mezarlığı. Son 10 senedir eski filmlerin yeni versiyonlarına sık sık rastlıyoruz. Daha önce Michael Myers filmlerine yani Cadılar Bayramına da aynısını yaptılar fakat pek beğenildiği söylenemez. Umuyorum ki Hayvan Mezarlığı 2019'da böyle kötü bir film olmaz. Zaten fragmana bakınca öyle olmayacağı anlaşılıyor ama izlemeden bir şey de dememiz doğru olmaz.

Umarım, Hayvan Mezarlığı 2019 beklentileri karşılar ve izleyicilerin, daha da önemlisi Stephen King hayranlarının beğenisini kazanır. Biz, en son Stephen King'in IT (O) filmini beyazperdede izlemiştik. IT filmini öngösterimde izlemiştim ve oldukça beğenmiştim. Zaten yanlış hatırlamıyorsam bir rekora imza atmıştı.

Konuyu bölmeden, Hayvan Mezarlığı'nın konusunda bir fark olmadığını söyleyelim. Yani ilk filmin konusu, hâlen Hayvan Mezarlığı 2019'da da geçerli.

Yeni Hayvan Mezarlığı filminin yönetmen koltuğunda iki kişi oturuyor. Kevin Kölsch ve Dennis Widmyer. Oyuncular arasında ise oyunculuğuna hayran kaldığım Jason Clarke var.

Hayvan Mezarlığı 2019'un vizyon tarihi de açıklanmıştı. Bir aksilik olmadığı sürece, Türkiye'de 5 Nisan 2019 tarihinde vizyona girecek. O gün gelip, vizyona girene kadar şimdilik sadece filmin afişi ve Türkçe Altyazılı Fragmanı ile yetinebilirsiniz. Filmin 2. fragmanı dün yayınlanmıştı. Fragmana bakacak olursak, oldukça profesyonel ve göze hitap ediyor. Genel olarak "çok iyi" diyebileceğimiz bir fragman yani.

Film vizyona girene kadar, yeni detaylar geldikçe yine sitemizden takip edebilirsiniz. 5 Nisan 2019 tarihinde de Hayvan Mezarlığı 2019 hakkında bir eleştiri yazısı yine siteye yazacağım, o zamana kadar görüşmek üzere.:)

Hayvan Mezarlığı 2019 fragmanı izlemek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz. Lütfen siz de Hayvan Mezarlığı 2019 hakkında neler düşündüklerinizi bizimle paylaşın. Sizce yeni film, hayranların beklentisini karşılar mı?
31 Ocak 2019 tarihinde vizyona giren Ölümcül Labirent, vizyona girmesinden bu yana hem olumlu hem olumsuz yorumlara maruz kaldı.
Orijinal adı Escape Room olan filmin yönetmenliğini Adam Robitel üstleniyor. Escape Room yani Ölümcül Labirent filminin şu anki IMDB puanı ise 6.4!
Tabii ki film henüz yeni vizyona girdi ve sadece 8 bin kişi oyladı. Eminim ki zaman geçtikçe büyük oranla bu puan değişecektir.
Ölümcül Labirent Yorumları
Ölümcül Labirent Yorumları
Ölümcül Labirent filmini izlemeyi düşünüyorsanız; hem yerli hem yabancı eleştirmenlerin ve izleyicilerin yaptığı yorumlara bu sayfa üzerinden göz atabilirsiniz. Ayrıca, siz de mutlaka Ölümcül Labirent hakkında yorumlarınızı bizimle paylaşın.

  1. Fragmanı bile izlemeden sadece arkadaşlarımın zorlamasıyla bu filme gittim. Bugünlerde korku filmi bulmak oldukça zor, biliyorum. Ölümcül Labirent filminin de sıradan bir film olduğunu düşünüyordum ama yanıldığımı fark ettim. Bu filmin konsepti oldukça hoşuma gitti benim. Film beni hiç sıkmadı ve Testere (Saw) gibi çok kanlı bir filmde değildi. Karakterleri ve onların geçmişlerini de sevdim. Hepsinin nasıl bir araya geldiğini izlemek oldukça güzeldi. Kısaca, çok iyi bir filmdi. Kesinlikle Ölümcül Labirent filmini izleyin.
  2. Eleştirmenleri asla dinlemeyin! Bu film çok şaşırtıcı!
  3. Bu filmi eşim ve çocuklarımla beraber izlemek için sinemaya gittik. Ben ve herkes filmden oldukça etkilendi. Oyunculuk harikaydı, daha da harikası Ölümcül Labirent'in hikayesi harikaydı, hiç sıkıcı değildi. Testere (Saw) filmlerini ve odadan kaçış filmlerini birleştiren mükemmel bir yapım. Bu filme tek eleştirim, sonunu anlamanın biraz zor olması.
  4. Beni yanlış anlamayın, rezil bir film demiyorum ama bu film iyi bir film değil. Oyunculuk ve görsel efektler çok kötü. Ancak filmin ikinci yarısı biraz daha iyi denebilir.
  5. Hiçbir yorum okumadan Ölümcül Labirent izlemeye gittim. Karakterlerin hepsi can sıkıcı ve oldukça aptallar. Ama size bir şey söyleyeyim, bu film çok komik! Ölümcül Labirent yorumu yapmamı istiyorsanız sadece komik der ve geçerim, hepsi bu.
  6. Ölümcül Labirent bana 1998 yapımı "Cube" filmini hatırlattı. Bu kötü bir şey değil, ilgimi çekti. Filmin bitişi biraz beklentimin altında.
  7. Filmde beklediğimden daha fazla keyif aldım. Filmi bitirmek için zorlamışlar ve ikinci filme köprü kurmuşlar, umarım daha iyi bir film olur.
  8. Gerçekten hayal kırıklığı yaratan bir filmdi benim için. Hiç orijinal bir film değil. Korkunç bir filmde değil. Sadece zaman kaybı. Şu anda bir sürü iyi korku filmleri var. 
Ölümcül Labirent hakkında yazılmış yorumlar bu kadar. Hemen aşağıdan Ölümcül Labirent fragman videosunu da izleyebilirsiniz. Eğer filmi sinemada izlemeyi düşünüyorsanız ve yorum aramak için bu sayfaya geldiyseniz, umarım yardımcı olabilmişimdir. Lütfen siz de aşağıdaki yorum kısmından bize Ölümcül Labirent hakkında neler düşündüğünüzü yazın, iyi seyirler.

Karadedeler olayı... Belki bir çoğunuz bu başlığa bu "esrarengiz" olayı araştırmak için geldi. Gerçi 2019 yılındayız. 2011 yılında vizyona girmiş ve güya 1989 yılında yaşanmış bir olayı araştırmak için fazla geç değil mi?

Bazıları Karadedeler Olayı’nın sahte olduğunu, bazısı da gerçek olduğunu iddia ediyor. Bugüne kadar onlarca şey yazıldı bu olay hakkında. Ben ise yine sahte olduğunu düşünenlerdenim. Hadi Karadedeler Olayı Hakkında yazılan iddialara bir göz atalım ve film nedir, ne değildir bakalım.
Karadedeler Olayı Hakkında
Karadedeler Olayı Hakkında
Karadedeler Olayı filminin anlatımına geçmeden önce, şu “Karadede” isimli “doğaüstü” yaratıktan ve yaptıklarından bahsedeyim.

“Karadedeler” ismindeki ve Cin olduğu iddia edilen şeyler, 1989 yılında Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinin Davutlu köyünde yaşayan, uzun boylu, gözleri kırmızı ve tamamen siyah olarak tasvir edilen şeyler. Bunu da Karadedeler Olayı hakkında hazırlanan filmdeki tanıklar söylüyor. Ama hayır, yanlış söyledim. Film değil o, BELGESEL! Çünkü oyuncu yok, her şey gerçek!
Köylülerin söylediklerine göre, her gece köylüleri Karadedeler ismini verdikleri şeyler rahatsız edip, korkutuyormuş. Üstelik bu köyün onların olduğunu söyleyip, gitmelerini de söylüyormuş.

İstanbul’da yaşayan bir gazeteci, bu haberi duyduktan sonra bahsi geçen köye gidiyor ve araştırma yapıyor. Günlerce köyü kayda aldıktan sonra hiçbir Karadedeye rastlamıyor ve köyde tanıştığı bir gence kamerasını bırakıyor, kendisi de birkaç günlüğüne ayrılıyor. İşte sözde Karadedeler Olayı filmi bu gazetecinin çektiği kayıtlardan oluşuyor.
Ben bu filmi vizyona girdiği zaman sinemada izlediğimi hatırlıyorum. Filmin afişi çok ilginçti, fragmanını izlememiştim bile. Bu yüzden o zamanlar beğendiğimi hatırlıyorum. Gerçi, geçenlerde yine izledim ve yine beğendim! :)

İşin komik yanı, internette biraz araştırma yapmaya kalktığınızda, filmdeki çoğu kişinin film ajanslarına kayıtlı olduğunu ve ufak rollerde oynadığını görüyorsunuz. Yani; yapımcı şirketin iddia ettiği gibi, Karadedeler Olayı kasetleri sadece birer oyundan ibaret. Biraz gerçekçilik katması için de, güya olayı yaşayanların aileleriyle röportaj yayınlıyorlar.
Karadedeler Olayı Hakkında
Karadedeler Olayı Gerçek Mi?
Yine en iyi şekilde bakmak gerekirse, Karadedeler Olayı denilen şeyin biraz gerçeklik payı olabilir. Belki benzer bir olay yaşanmıştır ve yapım ekibi de bunu abartıp film hâline getirmek istemiştir. Yoksa biz zaten Korku Filmlerinin başındaki “BU OLAY TAMAMİYLE GERÇEKTİR!” gibi şeylere çok alışığız ve kesinlikle inanıyoruz. Zaten, filmden sonra, filmde adı geçen köyün -her ne kadar sansürlense de bulmak zor değil- muhtarı yapımcı ekibi mahkemeye vermiş. Sonucu bilmiyoruz çünkü hem bu olay çok eski, hem medyaya yansımamış. (Ben bu Karadedeler olayını biraz daha araştırmaya devam edeceğim, eğer yeni bir şeyler bulursam buradan güncellerim.)

Yanlış hatırlamıyorsam; 2016'lı yıllarda Youtube'da "ŞU CİNLİ MEKANA GİTTİK!" isimli videoların popüler olduğu zamanlarda, Karadedeler Olayı da gündeme düşer gibi oldu ama beklediği popülariteyi maalesef alamadı. Zaten köye giden Youtuberlar da eminim ki filmdeki sözde kasetlerin sahteliğinden emindirler.

Karadedeler Olayı hakkında yazılan şeyler bu kadar. Eğer Karadedeler Olayı filmini hâlâ izlemediyseniz bence bir şans verin derim. Çok daha kötü filmler izledim, eğer gerçekçilik katmak istiyorsanız bu dediklerimi de unutabilirsiniz, eğer belgesel kaydı olduğuna inanmak istiyorsanız mutlaka inanırsınız çünkü çok profesyonel çalışmışlar.

Siz Karadedeler Olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen bizimle yorum olarak paylaşın, iyi seyirler.
Merhaba sevgili takipçilerim;

Bu sefer karşınıza; orijinal adı El Expediante olan ve bizim "Veronica" olarak çevirdiğimiz, 2017 yılında vizyona girmiş İspanyol yapımı bir dram-korku filmiyle çıkıyorum. Ve Veronica hakkında neler düşündüğümü aktarıyorum.
Veronica Hakkında
Veronica Hakkında
Veronica filmini yakın bir dostumdan duymuştum geçen haftalarda. Veronicayı henüz izlemediğini fakat yorumlarının fena olmadığını ve merak ettiğini söylemişti. Hemen arkasından ben de Veronica filmi hakkında yazılanlara sosyal medya gruplarında, internet sitelerinde göz gezdirdim ve hiçte fena puanlar almadığını gözlemledim. Tabii ki ilk fırsatta Veronica filmini izledim ve yine ilk fırsatta size sunuyorum! :)

Şimdi ben bu Veronica adlı filmi maalesef aralıksız bir şekilde izleyemedim. Öncelikle bunu söylemeliyim. Zira filme bir süre ara verdiğim için gerilim dozajını yakalayamamış olabilirim. Üstelik gece değil de gündüz saatlerinde izlediğimi de hesaba katalım. Fakat her şeye rağmen, aradan biraz zaman geçtiğinde ve ben bu filmi unuttuğumda mutlaka bir gece vakti filmi tekrar izleyeceğim.

Veronica; sizi Jumpscare sahnelerden uzak tutan bir yapıt. Kesin bir anda karşınıza bir şey çıkacak diye beklerken, hiçbir şey çıkmıyor fakat nasıl oluyorsa film sizi korkutmayı başarıyor. Bu sebeple filmi gece saatlerinde izlemeniz, uyumadan önce tuvalete gitmenizi engelleyebilir. :)

Bu filmi ilginç kılmasının en önemli sebeplerinden biri de, filmin hikayesi. Anlatılanlara göre Veronica'nın hikayesi, İspanya'da resmi kayıtlara geçmiş ilk "paranormal" olay. Bu tip hikayeleri ciddiye alır mısınız bilmem ama eğer ciddiye alıyorsanız, her an aklınızın ucunda bu da olsun. Zaten filmin başında ve sonunda bu açıklamaları göreceksiniz.

İzlemeden önce, Veronica filminin son sahnesinin çok korkutucu olduğunu ve insanların izleyemediğini söylemişler. Fazla da abartmışlar. Eğer aynı yorumları okuduysak, telaşlanmayın. Korkacak bir şey yok. Eğer siz filmi izleyip korkarsanız, lütfen yorum olarak yazın ama sanmıyorum. Sık sık korku filmi izleyen insanların korkmasına imkan yok. Sadece son 20 dakika fazla heyecanlı ve fazla gerilimli geçiyor, hiç bitmesin istiyorsunuz o anlar.
Neyse, lafı fazla uzatmadan biraz da Veronica filminin konusundan bahsedelim.

Veronica Konusu
Veronica, evde kardeşlerine bakan bir kızdır. Babasının ölümünden sonra çok üzülen ve babasını aklından çıkaramayan Veronica, -arkadaşlarıyla beraber- bir ümit ruh çağırma tahtasıyla babasının ruhunu çağırmayı dener. Ruh çağırma esnasında Veronica beklenmeyen hareketler sergiler ve bu andan itibaren, Veronica bazı şeylerin normal olmadığını anlayacaktır.

Filmin konusunu okuduktan sonra "aman yine mi klişe?" dediğinizi duyar gibiyim. Biliyorum, ruh çağırma tahtaları, travmalar vs. klişe konular olabilir ama Veronica filmi bu klişelerin üzerinde çok durmamış zaten. Bu yüzden size de tavsiye ediyorum bu filmi. Benim gibi hatalara düşmeden; yani hiç ara vermeden, ve gece saatlerinde mutlaka Veronica adlı filmi izleyin. Pişman olmayacaksınız. Filmi izledikten sonra lütfen aşağıya yorum olarak Veronica hakkında düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.
Hemen aşağıdan da filmin fragmanını izleyebilirsiniz. İyi seyirler.
Merhaba sevgili okuyucular, kısa bir aradan sonra yine birlikteyiz :)

Bu sefer, geçtiğimiz günlerde vizyona giren (4 Ocak 2019) Araf 2: Cin Bebek Doğuyor isimli filmden bahsedeceğim. Filmi, tam olarak dün gece sıfır beklentiyle izledim. Gerçekten zerre beklentim yoktu. Filmi o kadar merak etmiyordum ki Araf 2'nin fragmanını salonda filmin başlamasını beklerken izledim, gerisini siz düşünün.
araf 2 hakkında
Araf 2 Hakkında
Araf serisinden biraz bahsetmek gerekirse, 2006 yılında yine Biray Dalkıranın yönetmeni olduğu sözde "efsanevi" bir korku filmi. Filmin yönetmeni, seneler sonra -büyük ihtimalle belki isminden izlenir diye düşünerek- Araf 2'yi de çekti ve sonuç tabii ki hüsran...

Genelde biz Türk korku filmlerinin köylerde, terk edilmiş yerlerde çekilmesine alışık olduğumuzdan film biraz garip bile geldi bana. Film mahalle arasında, insanlar hayatlarını normal bir şekilde sürdürürken çekiliyor. Bir koşma sahnesi var ki akıllara zarar. Adam kendini yere atıyor yahu yere. İzleyebileceğiniz en sahte yere düşme sahnesi olabilir. Çok ciddiyim. Bayılma sahnesi deseniz ayrı değişik. Adam mahalle arasında yardım istiyor, yanlarından kaç tane araba geçiyor. Yanlış anlamayın, bu arabalar film için oradan geçmiyor. Muhtemelen mahalle sakinleri evlerine gidiyor. :)
Artık korku filmlerindeki mantık hatalarına alıştığımız için bunlara hiç girmeyeceğim bile. Araf 2'de de bunlardan bolca var. Kısaca; senaryosuyla, oyunculuklarıyla, mekanlarıyla, çekimleriyle 10 üzerinden 2 puanı bile hak etmiyor. Araf 2 hakkında ise daha fazla söylenecek söz yok ama bitmedi!

Filmden çıktıktan sonra anında IMDB'ye girdim ve 2 puan verdim. Bu filmi izlediğim için oturup ağlayabilirdim bile. Ardından internette Araf 2 hakkında yapılan yorumları okumak için araştırmaya koyuldum ve bir de ne göreyim. Filmin afişi bir sanatçının albümünden baştan aşağı çalınmış! Hayır bakın esinlenilmemiş, çalınmış! Hemen IMDB'ye yeniden girdim ve 2 olarak verdiğim puanı da 1 olarak değiştirdim tabii.
Nereden çalındığını merak ediyorsanız Curly Stache'in Diligent Doppelganger isimli albümüne bakabilir, rezalet...

Son olarak Araf 2 hakkında diyeceğim o dur ki, sakın ola paranızı çöpe atmayın. Benim nasıl bir korku filmi hastası olduğumu ve Türk korku filmlerine katlandığımı bilirsiniz. Ama Araf 2 gerçekten katlanılabilecek gibi bir film değil. Zaten afişi bile özgün olamayan bir filmden kalite beklenemezdi.
Ben filmi izlemeden önce böyle bir şey bilmiyordum, ama siz artık afişin bile çalıntı olduğunu biliyorsunuz. :)

Eğer Araf 2'nin akıllara zarar fragmanını merak ediyorsanız ve ille de ben sinemada gidip izleyeceğim diyorsanız hemen aşağıdan Araf 2'nin fragmanını izleyebilirsiniz. Araf 2 hakkında ne düşündüğünüzü lütfen yorum olarak belirtin. İyi günler :)